“O mahiler ki derya
içredir, deryayı bilmezler,” demiş şair. Gerçekten mahilerin yaşam kaynağı olan deryanın farkında
olmadığımız gibi millet olarak yaşadığımız coğrafyanın her yönüyle ne kadar
farkındayız? Bizlerden önce yaşananlar bize neyi ifade etmektedir? Ya da tarih,
sadece tarih midir? Ta..
İnsan bedeninin yüzde yetmişi su ve duran su kokar. Bu bilimsel veri
ışığından hareketle, artık içinde bulunduğunuz tünelden çıkmamızın zamanı
gelmedi mi şimdi? Şehirler, sular, rüzgâr, hayvanlar, bitkiler, insanlar,
gezegenler, kâinat akıyor, sen yine de duracak mısın? Haydi durma harekete geç!&..
Buz mavisi gözlerinde acıma hissi
yoktu profesörün. Hatta tam tersine bir öfke ve nefret vardı. Elindeki dolma
kalemi yatağında hareketsiz yatan adamın yüzünde ve boynunda gezdirirken
yüzündeki nefret ifadesi de derinleşti. Hasta adam hiçbir tepki vermiyordu. Veremezdi de zaten...Çünkü aldığ..
İnsanın iç dünyasına yapılan bir yolculuk,
ruhunun en kuytu köşelerine inen bir ışık…İç
Çekişlerimiz, yalnızca bireysel iç hesaplaşmaları
değil, aynı zamanda topluma ayna tutan derin bir sorgulamayı da içeriyor. Yazar
İbrahim Halil Özdemir, düz yazılarında bireysel sancılarla toplumsal yaraları
..
Cinayet masasına gönderilen karakalem bir resim ve resimdeki insanları
öldüreceğini söyleyen cüretkâr bir katil!“Büyük bir şiddetle yakalayacağımız
gün, elbette biz intikam alacağız…”Duhan Suresi 16.ayet.
..
Bir sabah gözlerinizi açtığınızda her şeyi kaybettiğinizi
düşünün!
Yokluk sahip olamadıklarımız değil, sahip
olduklarımızın bizim için bir değer taşımamasıdır. Yokluğu iliklerimize kadar
hissettiğimiz an, varlığın değeri anlaşılır.
Varlık ve yokluğu en uç boyutlarda ele alıp,
hayatın gerçekler..
“Her şey bir hayalle başladı.”“İyi
İhtimaller Durağı’nı okurken, hikâyelerin kimine ev sahipliği yapan
Çengelköy’deki ailemle birlikte Aya Yorgi Kilisesi’nin avlusunda geçirdiğim çocukluk yıllarım geldi aklıma. Çok
duygulandım. Bahsettiğin hikâyeler bana çok tanıdık geldi. Kâğıda dökmek
istediği..
35 sene önce Pertek Kalesine giden dört
adamdan sadece ikisi geri dönebilmişti. Bunlardan birinin dili kesilmiş ve
kafayı oynatmış, diğeri ise hiçbir şey hatırlamadığını söylemişti.Bir definenin peşine düştükleri sanılan bu
dört adamdan diğer ikisinden ise bir daha haber alınamamıştı!35 sene sonr..
Kapalı
bir oda...Bu odada
uyanan ve buraya ne zaman ve nasıl geldiklerini bile hatırlamayan altı kişi...Hem
aralarındaki problemleri çözmek hem de odadan çıkış yolunu bulmak zorundalar.
Işıklar söndüğünde ise hepsi, garip bir şekilde kısa süreli de olsa baygınlık
geçirmektedirler.Öfke,
isyan, ..
Bir umutsuzluk bütün her şeyi alıp götürüyor. Yanlış
yapmakla, isyana kalkmak arasında kalmış durumda Mevlâna olmak ne kadar zormuş
oysa Şems' in yokluğunda kavruluyor gibi bedeni, ruhu. Sürekli bir şeyler
eksiliyor içinden, tükeniyor. İnsan olmanın, zerresinden almanın zorluğu
dökülüyor saçları..
Hayatı affetmeye
çalışıyorum. Yaşadıklarımın ağırlığı altında ezilmişken nasıl ayağa kalkılır,
yaşanmamış sayılır?Çıkış arıyorum…Öyle büyük bir
yorgunluk hemencecik sayılmıyor. Her akşam bu kırgınlıkla yatıp aynı boşlukta
uyanmayı ben de istemiyorum.Göstermediğim
yaralarım, dillendirmediğim acı..
Londra’nın batısında yer
alan ormanlık alanda sabahın erken saatlerinde bir erkek cesedi bulunur. Ceset,
İrlanda bağlantılı suç çetelerine silah sağlayan bir sabıkalıya aittir. Sıradan
bir cinayete benzeyen olayda dikkati çeken bazı noktalar vardır.
Hayatındaki travmaların etkisiyle birtakım soy..